VM Medical Park Maltepe Hastanesi

Şeker Hastalığı ve Depresyon

Yapılan araştırmalar ruhi sıkıntıların, şok ve korku gibi psikolojik etkenlerin pankreasta olan insülin salgılamasını etkilemekte, kanda şekerin yükselmesine, idrarda şeker olmasına etkili olduğunu göstermiştir. Ruhsal sorunların şeker hastalığını davet ettiği ortaya çıkmıştır. İnsanlarda üzüntü, korku, sıkıntı, şok gibi durumlar tüm salgı bezlerini etkilediği gibi, pankreas salgı bezi üzerinde de olumsuz etkiler yapar. Vücudun beslenme dengesini ve hazmı bozucu etkiler yapar. İnsanlar stres altında oldukları, korktukları zamanlarda idrar ve kandaki şeker miktarı yükselmektedir. Ruhsal bozukluklar şeker hastalığına neden olurken, şeker hastalığı da kişinin ruhsal durumunun bozulmasına neden olur. Hastalar bu şekilde bir girdabın içine girer ve depresyonun oluşması söz konusu olur. Yaşama zevkini kaybeden kişinin zamanla şekeri artmaya başlar.

Şeker hastalığı ruhsal hastalıklara sebep olur mu?

Hormonlar davranış ve düşüncelere, duygulanım üzerine etki ederken, duygulanım da hormonal sisteme etki eder. Kişilerdeki duygusal zorlanmalarla, değişikliklerle hormon salgısı etkilenir. Beyin korteksini etkileyen uyaranlar, kimyasal ileticilerin aralarındaki etkileşimi bozar. Endokrin hastalıklar sırasında beyin işlevleri bozulur ve ruhsal hastalığa neden olabilir. Şeker hastalığı bir endokrin hastalıktır. Bununla birlikte psikiyatrik sorunlar gelişebilir. Aniden ortaya çıkan kan şekeri düşmesi geliştiği zaman, beyin işlevlerinde bozulmaya ve yetersizliğe neden olur. Kişilerde baygınlık hissi, baş ağrısı, bilinç bulanıklığı gibi etkiler görülebilir. Hastalarda kronik kan şekeri düşüklüğü olduğunda, kişilik değişimleri, depresyon, algı bozuklukları gibi psikotik bulgular meydana gelebilir. Kan şekerindeki değişimler ve düzensizlik beyin işlevlerini ve ruhsal durumu etkilediği gibi, kişilerdeki ruhsal değişimler ve duygusal farklılıklar da kan şekerini etkileyecek bir durumdur. Gerginlikler ve psişik çatışma kan şekerini direkt olarak etkiler. Fiziksel bir hastalıkla ruhsal belirtiler arasındaki ilişkinin gösterilmesi çok kolay değildir. Kronik hastalıkların psikolojik belirtilere sebep olduğu düşünülebilir. Hastalığın şiddeti, işlevselliği etkileme seviyesi ve yaşamı tehdit etme özelliği ruhsal belirtilerle yakından alakalıdır.

Şeker hastalığı neden olur?

Şeker hastalığının ortaya çıkışı genetik ve fiziksel faktörler dışında, ruhsal sorunlar ve yaşam olayları ile bağlantılıdır. Kan şekeri seviyesi ve ruhsal gerginlik arasındaki ilişki iki farklı şekilde açıklanır. Bu doğrudan olarak stresle ilişkili olarak kan şekerinde bozulmaya neden olabilir ya da duygusal ve ruhsal gerginlik yüzünden hastanın beslenme ve fiziksel etkinleri aksattığından kaynaklanabilir. Stres hormonlarının salgılanması, insülinin kan şekerini düşüren etkisine tam ters etki yapar. Bu nedenle kan şekerinin seviyesini yükseltir. Şeker hastalarında etkin bir tedavi uygulanmasına rağmen, kan şekeri kontrol altına alınamadığında, hastaların psikolojik değerlendirmeye alınması gerekir. Yetişkinlerde görülen şeker hastalığında, tedavi gerektirecek kadar psikolojik bozuklukların olması % 20 oranında etkili olur. Bu yüzden şeker hastalarının fiziksel muayenesi dışında, ruhsal, duygusal ve davranışsal durumlarının değerlendirilmesi gerekir. Bu hastalarda en sık görülen psikiyatrik hastalıklar depresyon ve anksiyete bozukluğu olarak belirlenmiştir.

Şeker hastalığı ve depresyon arasındaki bağlantılar nelerdir?

Yapılan araştırmalar şeker hastası olanlarda depresyon olma riskinin iki misli arttığını belirlemiştir. Şeker hastalığı yaşam boyu etkili olacak bir hastalık olduğundan, hastaların biyolojik ve hormonal etkilerle baş etmesi ve bu hastalığın üstesinden gelmesi gerekir. Ayrıca şeker hastalığının hastalarda sinirlerde, gözlerde, böbreklerde, kalpte hasar veren bir özelliği olduğundan, depresyon riski daha fazla artmaktadır. Depresyonun olması da, Tip 2 diyabet riskini iki misli oranda arttırmaktadır. Bu depresyonda olan kişide stres hormonlarının artmasıyla, hastaların hareketsiz olmasıyla ve kilo almasıyla ilişkilidir. Depresyonun şeker hastalığının komplikasyonlarını ortaya çıkarma etkisi bulunmaktadır. Depresyonda olan kişiler günlük yaşamdaki işleri yapmakta zorlanırlar. Şeker hastası olanlar hastalığını denetleyemez ve durumu kötüleşebilir. Bu depresyonun ilerlemesine, şeker hastalığının ihmal edilmesine ve dolayısıyla komplikasyonların yaşanmasına neden olur.

Depresyon tedavi edilebilir mi?

Depresyon tedavisi için etkili olan yöntemler bulunmaktadır. Ancak öncelikle depresyon tanısının konması gerekir. Hastaların bedensel yakınmalarını giderecek ilaç tedavileri, olumsuz düşüncelerin değiştirilmesi için kavramsal davranış terapisi, ilişkilerin iyileştirilmesi için bireyler arası terapi gibi tedavi yollarına başvurulabilir.

Şeker hastalığı ve depresyonu olan kişilere uygulanan tedaviler nelerdir?

Bu sorunların tedavisinde, hem kan şekerinin kontrol altına alınması, hem de depresyon belirtilerinin ortadan kaldırılmasını öneren eşgüdümlü bir yaklaşım sergilenir. Herkes için en iyi tedavi yönteminin bulunması oldukça önemlidir. Şeker hastalığı olan hafif depresyondaki kişilerin düzenli bedensel etkinliklerle, depresyon halindeki ruhsal durumu iyileştirilmekte ve kan şekeri kontrolü sağlanır. Bu tedaviler sırasında hastaların eğitimi ve toplum desteği oldukça önemlidir.

Depresyonda olan şeker hastaları neler yapabilir?

  • Bu konuda uzman bir doktora danışmak
  • Toplumsal etkinlere katılmak
  • Düzenli bir şekilde bedensel etkinlikler yapmak
  • Sağlıklı ve besleyici yiyeceklerle beslenmek
  • Sağlıklı bir kiloda olmak
  • Alkol kullanımını bırakılması gerekir. Alkol hem şeker hastalığında kan şekeri seviyesinde dengesizlik, hem de depresyon ilaçlarının etkisini azaltmakta etkilidir.
  • Bu hastalıkların etkisinde olan hastaların ailesinden ve çevresindeki arkadaşlarından destek alması gerekir.
  • Sürekli olarak tansiyon, kan şekeri ve kolesterol seviyelerinin ölçümünün yapılması